Eşref; uğurlu saat

Astroloji faldır iddasında olan kişi Dolaylı olarak; öncelikle İdris peygamber ve Şeyhül Ekber Muhyiddin İbnül Arabi ve sonra Erzurumlu İbrahim Hakkı ve sonra Fatih Sultan Mehmet Han ve tüm osmanlı atalarına iftira etmiş olur.

Araştırın ve şu astrolojiyi zihinlerimize falcılık olarak yerleştiren dış mihrakların beyin yıkamalı hipnoz etkisinden artık kurtulun. Osmanlı imparatorluğunda, Astrolojik olarak En mühim faaliyet başta sultanın olmak üzere ailesi ve yakınları ile devlet işlerinin yapılacağı en uygun zamanı belirleme yani eşref saatin bulunmasıymış. Buna “zâyiçe çıkarmak” ya da “eşref, yani uğurlu saat” belirlemek denirmiş.

Savaşa başlamak gibi önemli bir konudan, bir caminin temelini atmak gibi dini konulara pek çok konuda eşref saat tespit edilirmiş.Sarayda ve halk arasında yeni doğan çocukların talihlerine bakmak yaygınmış.

Müneccim Yakup Efendi’den anlatılan bir hadise ilginç:

“III. Mustafa oğlu Sultan III. Selim’in ilkah anını not etmiş, doğum emarleri belli olunca, müneccimbaşıya zayiçesini ve uğurlu doğum saatini hazırlamasını emretmiş. Müneccimbaşı doğacağı saati belirlemiş. Ancak doğum o saatten önce başlamış. Hekimbaşı uğurlu saate denk getirmek için doğumu geciktirmeye çalışsa da başaramamış ama durumu padişaha bildirmemişler. Sultan Mustafa; şehzadenin uğurlu saatte doğduğunu zannederek çok sevinmiş ve hatta vefat ederken saltanat Abdülhamid’in hakkı olduğu halde Selim’i veliaht tavsiye etmiş.”

“Muhyiddin Arabi’nin “Şecere-i Kübra” eserine göre Osmanlı padişahları hakkında önemli işaretler bulunuyor:

Mesela, Sultan I. Selim’in Şam’ı fethedeceği önceden işaret edilmiş. Osmanlı devletinin kuruluş yılları hakkında işaretli bilgiler olduğu gibi; yıkılış yıllarına dair karanlık bir işaret varmış. Sultan II. Abdülhamid, yıkılış emarelerinin kendi dönemini göstermesine bakarak eserin neşredilmesini yasaklamış.”

Fatih Sultan Mehmet “Eşref Saati” kullandı. Fatih’in İstanbul kuşatması esnasında son hücum öncesi önce bazı müneccimlere danıştığı Dukas’ın “Bizans Tarihi” adlı eserinde ve Tacizâde Cafer Çelebi’nin “Mahrûse-i İstanbul Fetihnâmesi” adlı eserinde kayıtlı. Tursun Bey de Rumeli Hisarı’nın temelinin atılmasında müneccimlerden uğurlu saat alındığını belirtir. Fatih’in zayiçesini Müneccim Hatayî Geylanî, “Tali’-i mevlûd-u Sultan Mehmed Han” (Farsça) adıyla yazmış ve bu eserde Fatih’in Maltepe’de 50 yaşında vefat edeceğine açık olarak işaret etmiş.Sarayın son müneccimbaşısı Hüseyin Hilmi Efendi, Çanakkale Savaşı’nda düşmanın geri çekileceğini yıldızların durumuna bakarak üç gün önceden bilmiştir…Kaynak: Fatih Üniversitesi, Tarih Bölümü, Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salim Aydüz’ ün osmanlı astrolojisi tezi…

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu