Astrolog olunca ne değişti?

Hayata ve insanlara bakış açım değişti.
Eskiden uçak korkusu olan bir kişinin sadece uçaktan korkmasını hayret ile karşılar ve bir anlam veremezken, şimdi; kök nedenlerini görebiliyorum. Bu uçak korkusunun aynı zamanda o kişinin hayatında yükselme korkusu ile de özdeşleştiğini ve natal haritasındaki Jüpiter yani büyüme genişleme ve yükselme arketipinin yanlış çalıştığına bağlayabiliyorum. İşin ilginci bu kişilerin aynı zamanda hayatlarında eş zamanlı olarak inanç ikilemi de yaşayabilmeleri enteresan. Natal haritada tek bir planetin kişiye sunduğu kadersel etki o kişinin hayatında öyle köklere temas edebiliyor ki. Astroloji hayata dair başka bir pencere açtı gözüme ve zihnime.
Eskiden bir kız bir erkeği sevdiğinde aa ne güzel, hadi evlenin, ne güzel, mutlu olun derken… şimdi ise daha onlar ilişkinin en başında iken, onların ilişkilerinde neyin sorun olacağını öngörüyorum. inanılmaz bir ilim astroloji. Bu ilim neden yasaklanmış onu da çok iyi anlıyorum. Bu ilmi bilen bir kişi gerçekten yönetilmekten çıkıyor ve hayatını yönetmeye başlıyor.
Bu ilmi bilen bir kişi toplumsal bilincin onun hayatına aşıladığı ve dayattığı hamsofta yönlendirmelerden arınmasına sebep oluyor.
Astrolog, bir kadının bir erkeği sevmesini duygusal değilde psikolojik alt nedenleri ile ölçüyor, tartıyor ve bu ilişki iki okka eder diyor veya demiyor. Enteresan…
Eskiden patronu ile sorun yaşayan bir kişinin patronunu suçlayıp, arkadaşımı desteklerken, şimdi patron arketipinin satürn olduğunu ve patronu ile sorun yaşayan bir kişinin, aynı zamanda, koca, baba, otorite ve kanunlar ile de sorun yaşama olasılığının öngörüyor ve bu sebeplerin hepsinin kökünün satürn açılarına dayandığını tespit edebiliyor ve çözüm türetebiliyorum.
Astroloji SOS oynamak gibi geliyor artık. Kişinin natal haritasındaki boşlukları doldurduğunda kişinin hayatındaki eksiklerini görebiliyor ve onun kendisini nasıl tamamlaması gerektiğini tespit edebiliyorsun.
Karşındaki kişiyi tanıdıkça o natal haritanın nasılda çatır çatır çalıştığını görünce, hayret ediyorsun, Sonra alışıyorsun.. Meğer kişi sadece dürtüleri ile yaşamış bu güne kadar… Özgür iradesini kullandığını sandığı o an bile aslında dürtülerinin esiri bir şekilde yol almış sürekli.
Vay be diyorsun gerçekleri görünce.. Vay bee..!!!