Uzay = zamandır

Her işte önce temel atılır. Ve Allah önce zamanı yarattı. Zaman nedir? uzay düzlemi. Yani temelimiz zaman (Uzay). Her birimiz zaman temelinin üzerindeyiz.

Zaman yani uzay düzlemi, her an üzerinde bulunan nesnelerin (planetlerin) hareketliliğiyle bir etkiye maruz kalıyor ve şekilleniyor ve bir konu (şiddet, güç, tepki, direnç ) ortaya koyuyor.

Bu zamanın maruz kaldığı hareketlilik sonucunda ortaya koyduğu tepki şekli veya konusu Lokasyon yani koordinata göre şekil değiştiriyor, çünkü fizik yasaları var.

Yani, temel zemin üzerinde oluşan fiziksel hareketlilik, temel zemininin her bir noktasını farklı etkiler. inşaat mühendisleri bunu çok iyi bilir. Buna zemin mekaniği deniyor. Meslektaşlarıma (inşaat teknikeri ve mühendislerine) bu arada selamlar 🙂 Zemin mekaniği dersinden hep kalmıştım, okulda çan eğrisinden dolayı geçmiştim, ancak sanırım konuyu şimdi çok iyi anladım. Yaş 38 ve inşaat ile uzaktan bile ilgilenmeyen birisiyim artık. 🙂 kadere bak… 🙂

Konumuza dönelim…

Yani temelin üzerinde oluşan her bir hareketlilik, zeminini farklı şekilde etkiler ve her etki ortaya bir tepki (dürtü) meydana getirir. Zamanda bu şekilde işliyor işte. Uzay = zamandır… Buna kadersel olasılık diyoruz.

İşte her birimiz, doğduğumuz andaki zaman dilimi ve koordinat Lokasyonununun beden giymiş haliyiz. Yani doğduğumuz zamanın kadersel olasılıklarının meydana getirdiği tepki konusunu, bedensel olarak yani Tiyatral anlamda hayat sahnesine sergileyen canlılarız. Her birimizin karakteri aslında doğduğumuz zamanın tepki biçimine eşittir.

Buradan hareket ile. Bir kişi örneğin; doğum anında gökyüzünde 5. ev sularında uranüs mars kavuşum ve satürn karesi anında doğmuş ise bu kişi kadın olsun diyelim doğurganlığı elinden gidecek ve çocuk sahibi olma konusunda sağlık sıkıntıları çekecektir. Neden? çünkü, gökyüzünde oluşan bu sert enerji kilidi, istatistiksel olarak bir kadının hayatında sahip olması gereken doğurganlık olasılığını elinden aldığı ortadadır. Buna araştırmadan cahilce itiraz eden bir kişi hamsoftalık yapmasın ve hemen astroloji öğrensin ve doğurgan olmayan kadınların haritalarını incelesin. Sonra gelsin çay içelim.. çaylar benden.. 🙂

Dolayısıyla bu konuyu bir sonuca bağlamak gerekirse; Bir kadın eğer böyle bir olasılık içindeyse, veya bir insan içinde bulunduğu iyi veya tüm kötü olasılıkları Lokasyon yani koordinat değiştirerek farklı bir kadersel olasılığa geçiş yapabilir.

Yalnız gökyüzündeki uranüs mars kavuşumlu satürn karesinin kilit enerjisinin etkisini asla değiştiremez, ancak kadersel olasılık bakımından farklı yönlere kaydırabilir.

Özetlersek. bir kadın doğuramıyorsa bu onun kendi annesinden doğum anında zamanın enerjisi bakımından aldığı kötü etkinin sonucu olduğu kesindir. Bunu değiştirmek için doktor doktor gezmesine gerek yoktur. Sadece lokasyon değiştirerek kişi bulunduğu koordinattan örneğin, istanbul / avcılar da yaşıyorsa bu mekandan kalkıp arjantine gitse hamile kalıp doğurabilir.

Yalnız orada hamile kalıp ve doğurmuş olarak geri gelmesi gereklidir. Pekiiiii şöyle bir şey daha belirtmeliyim ki, eğer doğurduktan sonra geri yine aynı mekana geri dönecek olması halinde, doğurmuş olduğu çocuğun sağlığı tehdit haline gireceğini belirtmeliyim. Çünkü çocuk onun kendi kadersel olasılığı ile ölene dek ilişkilidir.

Yani koordinatlar değiştiğinde olasılıklar değişir ancak bu değişim farklı olasılıkları ortaya koyacaktır. örneğin bu çocuğu doğurabilmiştir ancak 5 evdeki bu kilit enerji etkisi belki 4. evinde olasılık olarak belirtilmiş kadının kendi öz babasının sağlığını tehlikeye sokacaktır veya başka olasılıkları meydana getirecektir. yani kişi lokasyon değiştirdiğinde olasılıkları sadece zincirleme kaydırabilir.

Çünkü evrensel bir kanun gereğince uzayda oluşan her etki, her daim tepki meydana getirmek zorundadır.

Atalarımız bu yüzden tebdili mekanda ferahlık vardır boşuna dememiştir..

Kişi bazen başarısız olur, ama ısrar ile koordinat değiştirmediği için hayatını başarısızlıklar ile doldurur. Sonra özgüvenini kaybeder ve ölüp gider..

Aslında başarısız olduğumuzda koordinat değiştirmeyi alışkanlık edinmeyi bir öğrensek veya en kısa yoldan astroloji öğrensek ve bu konuyu daha net anlamak için psikologlarımız cehalet okulundan mezun olmak yerine astro kardiyografi alanında branşlaşıverse ve insanlara antidepresan vermek yerine nereye gitmeleri gerektiğini söyleyen astro psikolog ve trafik polisleri oluverse ve şu bilim adamları artık astrolojiyi bilimin dibidir diye bir kabul etse diyorum..

Yoksa ben anlatırım hiç problem değil, ve ben bir bilim adamı değilim. İnşaat okudum, mobilya tasarımı yapıyorum ve astroloji ile ilgileniyorum şifalı taşlara aşığım. ve Uzay, kendimi bildim bileli en merak ettiğim yer.

Ayrıca belirtmeliyim Bilim adamlarını bu halim ile cahil cühela olarak sürekli aşağılamaktan da çok sıkıldım 🙂 Bilimi destekliyorum, ancak bilimin adamının dilini eşşek arısı soksun diyede belirtmek istiyorum. Bilim adamlarının beyni uyuşmuş.

Bir psikolog şunu bilmeli artık, ya da kabul etmeli cehaletini ve diplomasını yırtıvermeli, Psikoloji karakter ile ilişkilidir. karakter kaderdir. Kader bir yazılımdır. Ruh karmaşıktır antidepresan ile ruh tamir edilemez.

Bir doktor ilaç vermeyi iş görmemeli. acık merak etmeli şu kaderi… Ve Bizim üstad, Poseidonun selamını ileteyim, 🙂 sayfamızdaki Sayın doktor ve psikolog arkadaşlarım var ise.. Uranüs ve neptünün selamları var. Diyor ki; doktor ve psikolog olan herkesin dikkatine, bu kafayla giderseniz neptün balık burcundan koç burcuna Uranüs ikizler burcuna girdiğinde, sizin diplomalar çöpe gidecek, aklınız var ise, bu psikoloji veya tıp ilminize astroloji ekleyin ve insanları doğru yönlendirmesini artık öğrenin.

Sene olmuş 2018 ve bu jenerasyonun artık değişim vakti geldi. Son 7 yıl ve geri sayım başladı.. Psikoloji okumak isteyen bir kişi geleceğe ayak uydurabilmek için şimdiden astroloji öğrenmeye başlasa iyi olur. anca bitirir..

Yeni olasılıklara Herkes hazır olsun.

Dolunay vakti doğum yaptıran ebe ve hemşire ve kadın doğum uzmanlarına da ayrıca selam. 🙂 o çocuğun gözlerinden siz sorumlusunuz ona göre.. Dolunay insanlarının hepsi göz sorunları yaşar ve hayatlar çok sıkıcıdır. Biz buna o çocuk doğduktan sonra “karma” diyoruz ancak bu ettirdiğimin karması osmanlı da da vardı, ama şehzade doğarken doğum tehir edildi veya öne alındı veya ertelendi… Bu ettirdiğimin şehzadesi bu opsiyonu hakkediyorsa, normal insan da hakkediyordur. İnsanın şehzadesi yoktur, insan insandır.

Heh! sahi, bu arada sevgili inşaat mühendisleri arkadaşlarım, zemin mekaniğinde nasıl “zemin iyileştirme teknikleri” var ise zamanda bir zemindir ve “zaman iyileştirme teknikleri” de vardır. hayat aslında algılaması çok zor konular barındırmıyor. Tüm konular birbirini destekliyor ancak biz uyuşukuz o ayrı konu.

Sevgiler 🙂

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu