Peki nedir bu Astroloji ? Ne ola ki bu Horoskop ?

Horoskop haritası; sizin zihninizin ürettiği frekans titreşimlerinin haritası gibi bir şey. Yani kişinin hangi zaman diliminde neler düşünebileceğini ve bu düşünceler ile neleri hayatına çekebilme olasılıklarını gösteren bir grafik analiz tablosudur. Bir nevi karakterinizin hangi etkiler altında ne tepki vereceğini gösteren bir plan gibidir.

Veya daha anlayacağınız bir şekilde anlatayım Horoskop senin doğduğun andaki gökyüzünün şeklini kayıt etmiş bir PLAK tır. Gökyüzündeki yıldızlar sizin plağınızı çalan bir PİKAP gibidir. Yıldızlar döner döner PLAĞINIZA vurur sizde şarkı söylersiniz. Kader bu şekilde işler.

Yani horoskop Sizin zihin durumunuzu, düşünce mantalitenizi, yani öz karakterinizi rapor eder. Karakteriniz Kaderinizdir. Kaderinizde ki senaryo size önce zihninize düşünce olarak gezegenlerin manyetik titreşim frekansları ile iletilir. Eğer zihnini kontrol edebilirsen kaderini kontrol edebilirsin. Tabi ki önce karakterini tüm detayları ile önceden bilmelisin. Bilmediğin bir aracı nasıl kullanabilirsin ki?

Düşünsenize; yıllardır BMW araç kullanıyorsun ama camlarını otomatik açıldığını ve bu aracın içinde son model bir Klima olduğunu bilmiyorsun. 🙂 komikiz hemde çok.. Ancak KOMİK olduğumuz kadar biraz da KOZMİK olmalıyız artık.

Karakterimizi yaşayarak tecrübe ederek öğrenebiliriz. Ancak insan sürekli unutur. Kendisini sütten çıkmış akkaşık sanar durur. Birisinin ona artık bi dur! demesi ve ilahi bir bilgi ile yol göstermesi şarttır. Karakter horoskop olmadan asla hesaplanamaz. Astrolog kişinin horoskop haritasını yani, doğum anındaki gezegenlerin yerleşimlerinden ortaya çıkan frekans titreşimlerini analiz ederek kişinin karakterini yorumlayan ve ona gelecek ile ilgili yol gösteren tek kişidir.

Yani bu astroloji her yönüyle baya önemlidir. Astrolojiye saçmalık diyen astronomlar vardır. 🙂 Bu astronomlar yıllardır ne amaçla gezegen gözlemler durur, onu da pek anlayabilmiş değilim. Yani bu ettirdiğimin gezegeni ne işe yarar ki, astronomi diye bir bilim dalı var olsun. 🙂 Yahu bu astronomlar, bu yıldızların, yahu bu gezegenlerin, insanlar üzerine bir etkisi olmamış olduğunu idda ettikleri bir taş veya maden parçasını yıllardır gözlemliyor olması ve halen astroloji ile tanışmamış olması ilginçtir. Komiktir.

Astronomlar osmanlı imparatorluğunda gezegen ve gök bilimini, astro fiziği ve ayrıca astrologluğu aynı anda yapıyordu. bkz. Osmanlıda Müneccim başları.. Bizim zamanımızda bu insanlara ne olduysa okudukça azıtmışık sanırım. Bilgi bize fazla gelmiş sanırım. Astronominin içinden fiziği geometriyi yani Astrolojiyi çıkarınca geriye kalan astronominin içi boştur.

Zaten bilginin içini boşaltma konusunda uzmandır insan. Kabuklarını soyup yeme alışkanlığı diyebilir miyiz? Ancak vitamin kabuklarında gizli olabilir. 🙂

İşte buna karmik hakediş diyoruz. Bu hayatta mesleğine göre yani Diplomana göre değil, bu hayatta karmik hakedişine göre nasibini alırsın. Ettiysen bulursun. Ektiysen biçersin. farkındaysan kontrol edersin.

Bu hayat okulundaki ders programını bu astroloji olmadan önceden bilmek mümkün değildir. Astroloji sana ders programını önceden sunuyor ancak başarı; senin olayları, karakterin, teknik kabiliyet ve becerini kullanarak sonuçlandırman ile alakalı.

Karaktere mankyaj yapılır mı ? 🙂 tabi ki de evet. Bu hayatta her şey modifiye edilebilir. Bu yüzden Astrologların çoğu kadındır. 🙂 Çünkü erkeklerin zihin yapısı düz mantık çalışır. 🙂

Karakter; senin zihninin ürettiği titreşim ile olaylara yaklaşımın ve eyleme döküş şeklini gösterir. Hayata bakış açın ile konuları yorumlayış şeklin ve hayatının içine hangi şartlar altında neleri çekeceğin, karakterin ile alakalıdır.

Ve sakın şunu unutma; Gözlemci sonucu değiştirir. Kader içinde bu böyle işlemektedir. Yani kaderini karanbole bırakırsan kader kafasına göre işler durur. Gezegenler döner döner vurur. Gözlemlediğinde ve öngördüğünde Gezegenler yine döner durur. Ancak senin istediğin yöne doğru sonuç ilerler. Kader bilinçli bir farkındalık ile %30 oranında manipüle edilebilir.

ve bu % 30 ; küçük bir kasabada televizyon tamircisi olmak ile “Bill gates” olmak arasındaki fark kadar gerçekliktedir.

Sevgiler 🙂